Ana Sayfa Yazılar Otomobil Sporları… Kırkından Sonra Başlanır Mı ? / 2

Otomobil Sporları… Kırkından Sonra Başlanır Mı ? / 2

Birey Bakanay

Otomobil sporları gönül vereni çok olan ama başlaması cesaret, biraz da teşvik isteyen bir spor dalı.  Peki kırkından sonra başlanır mı?  Cevabı Birey Bakanay’ın kendi tecrübelerinden yola çıkarak hazırladığı yazı dizisinde.

Önceki yazı için tıklayın.

Güvenli Sürüş Eğitiminin Formula 1 Pistine Bağlanması – 2. Bölüm –

Sende o potansiyeli görüyorum, İstanbul Park’ta gazlamak ister misin?

Alptekin Işıkalp kimmiş diye interneti kurcaladım. Ralli pilotu, ileri sürüş eğitmeni, tamam dedim. Alptekin Hoca’yla görüştük, uygun zamanı ayarladık, kendi arabam (Mercedes C 200 d) ile eğitime gittim. Tanışma faslından sonra anında eğitime başladık. Direksiyon tutuşu, vücut pozisyonu, koltuk ayarı OK, dedi ki, hadi arabanı sür bir görelim. Yola çıktık trafikte kullanırken bir iki ikaz geldi. Hızlanma, yavaşlama, viraja girme, sollama. Dedi ki refleks çalışması ve kukalarla eğitim için boş bir alana gidelim. Gittik, kukaları dizdi, slalomdu, ani fren ve kaçmaydı, refleksti vs. derken farkında olmadığım kötü alışkanlıkları düzeltti, araca nasıl daha hakim olacağımı, frene nerede başlayıp nerede bırakmam gerektiği, nerede gaza oturmak gerektiğini gösterdi. Keyifli geçti çalışma. Evet aracı ilk aldığında pist rekoru kıran olağanüstü yeteneklerden değildim ama çok da kötü değildim gördüğüm. En kötü ikinci, üçüncü denemede hocanın istediğini yapabiliyordum.

Ders sonunda dedi ki :

“Bak babacım, senle buna benzer çalışmaları yapabiliriz, trafikte uzun süre turlayıp konuşabiliriz, yani senin kursu bu şekilde ilerletebiliriz. Ama bana soracak olursan sürüşünde problem yok, araca hakimsin, boşuna senin zamanını alıp kursu doldurmak istemem. Bunun yerine viraja giriş çıkışları çalışalım, ama trafikte değil, daha yüksek hızda çalışabileceğimiz, yaptığının daha rahat sonucunu görebileceğimiz bir alanda da çalışabiliriz.”

Ben de acaba konu nereye bağlanacak diye merakla dinlemekteyim.

“Sende o potansiyeli görüyorum, İstanbul Park’ta gazlamak ister misin?”

İçimde farkında olmadığım bir apaçi uyumaktaymış ve o sihirli sözlerle uyandı, ulu Manitu!

“Nasıl ya, Formula 1 pistinde mi? Biz oraya girebiliyor muyuz?”

“Otomobil sporları meraklıları için pist ayda bir gün açık (kısaca halk günü var), önceden kaydoluyorsun, kendi aracınla katılıyorsun, yanında co-pilot olarak gelirim, orada tam gazla bu virajları çalışırız”

Gözlerim nasıl parladıysa, “Allah be” dedim, “İsterim tabi piste çıkmayı”.

Neler gerekiyor, nasıl kaydolunuyor, ücreti ne kadar, hepsini Intercity’nin sayfasında buldum ve Alptekin Hoca’yla benim programıma uyan ilk pist gününe kaydımı yaptırdım. Aynı gün içinde bir sabah, bir de öğleden sonra 20’şer dakikalık seanslarda piste çıkılabiliyor ve ben tabii ki her iki seansa da kayıt yaptırdım.

Devamı sonraki yazıda

BİREY BAKANAY

İlginizi Çekebilir