Otomobil sporları gönül vereni çok olan ama başlaması cesaret, biraz da teşvik isteyen bir spor dalı. Peki kırkından sonra başlanır mı? Cevabı Birey Bakanay’ın otomobil sporları hakkında kendi tecrübelerinden derlediği yazı dizisinde.
Kırkından Sonra Otomobil Sporlarına Başlanır Mı? Başlanır! – Bölüm 1 –
Her şey Tekirdağ yolunda kayan bir arabayla başladı ve ben o arabada bile değildim…
Arabalarla aram hep iyi oldu. Bunun çok bir haber değeri yok çünkü XY kromozomuna kazınmış genel bir özellik sanki, arabaları sevmek, pilotajı sevmek. O yüzden Ayça’nın arabaları sevmesinin haber değeri var; benim sevmemin, o kadar yok.
Hiçbir zaman süratli araba kullanmadım, kanın en deli olduğu zamanlarda bile. Sevmediğimden değil, sorumluluk her zaman heyecana baskın geldi. Ama otomobil sporlarını ucundan köşesinden takip ettim. Çocukluğumda televizyonda İsmi lazım değil Motor Sporları Dünyası programından Formula’da Prost ve rallide Carlos Sainz hayranı olmuştum.
Neyse bir gün Güneş aradı, arabasıyla Tekirdağ’a yeğenini götürürken yağışlı havada, kontrolü kısa bir süre kaybetmiş, araba savrulmuş, toparlamış ama çok panik olmuş. “Ben tek başıma olsam neyse de, Poyraz arabadaydı ve çok korktum” dedi. Konu nereye bağlanacak diye merakla beklerken, “Senin kırk tarakta bezin var (bu hobi&merak konusunda biraz işin cılkını çıkarmış olabilirim, kabul), kim biliyordur diye düşünürken aklıma sen geldin. Ben güvenli sürüş, ileri pilotaj dersi almak istiyorum, var mı tanıdığın” dedi.
“Televizyonda eskiden bir Demir Bükey vardı da hiç çalışmadığım yerden sordun, hiç kimseyi tanımıyorum ama iyi fikirmiş, sen bulursan bana da haber versene, ben de ders almak isterim” dedim.
Otomobil Sporları.. Kırkından Sonra Başlanır mı?
Aradan kısa bir zaman geçti, teyze yüreğinin önünde hiçbir engel duramaz, aramış taramış bulmuş bir hoca: “Alptekin Işıkalp“. İki de ders almış trafikte, bir gün aradı, hoca nasıl dedim? İyi dedi.
“Hatalarımı vs. söylüyor ama kafa dengi de, ukala davranmıyor. İleri sürüş teknikleri için bilgi almaya çalışırken öyle tuhaf tiplere rastladım ki, bir görüştüğümüzde anlatırım. Alptekin Hoca üstten üstten konuşmuyor, karşıki dağları ben yarattım havasında değil, arabayı kullanırken gerilmiyorsun, yüzü burada, şimdi şımarmasın da…”
“Hoppala, duyuyor mu beni?”
“Evet ders bitti, arabanın bluetooth’undan konuşuyorum”
“Selamlar, Güneş bahsetmiş, ben de ders almak istiyorum.”
“Tabii ki, görüşelim babacım”
Böylece arkadaşın bulduğu kursa yamanmış oldum ve ben hala neye bulaştığımın farkında değildim.
BİREY BAKANAY